22 Şubat 2010 Pazartesi

GAZETE SABUN - ALAMODE

Kimileri, kendilerini bu kavramın içerisine dâhil etmek için üstün bir çaba sarf ederken, kimileri ise önsezilerini ve yaratıcılıklarını kullanarak modayı belirliyor ve trendlere yön veriyor. Moda yazarları, editörleri, bloggerları ve moda tasarımcıları. Moda konusunda söz sahibi olan olmayan herkesin, bir fikri var ve bu karmaşa moda severlerin, neyin iyi neyin kötü olduğunu ayırt edebilmesini olanaksız kılıyor. Moda: Kişisel zevk ürünü ve yaşam biçimidir. Aksi bir durum, tamamen uyumsuz ve çirkin bir moda kurbanına dönüştürebilir kişiyi, aynı zamanda adaptasyonunu zorlaştırır.

Dünyada modayı elinde tutan ve ne yaparlarsa yapsınlar, ürünlerini satın alan geniş bir müşteri portföyü bulunan birkaç dev isim söz konusu.

Son zamanlarda ülkemizde moda bir şekilde yapılanmaya çalışıyor olsa da, dünyaca ün yapmış olan markalar gibi takip edilen, popüler ve kalıcı markalar oluşturulamıyor maalesef. Hatta Türkiye’de moda yok diye hayıflanıyor çoğumuz. Aslında Türkiye çok genç ve moda konusunda gerekli imkânlara sahip olduğu takdirde, başarılı olabilecek geniş bir kitleye sahip. Fakat tasarımcıyım diye geçinen birkaç ismin, kendi kurmuş olduğu topluluktan ileri gidemiyor moda. Bazı kalıpları yıkmış olsalar, her şey eminim daha keyifli ve duyurulur olacaktır.

Yaratıcılığın yeterince sergilenememesi, bazı sebeplerden dolayı topluma mal ediliyor ve başarıyı bir arka plana atıyor maalesef. Ayrıca ülkemizde yanlış marka, patron ve tasarımcı zihniyeti de gelişmeyi büyük ölçüde engelliyor. Özellikle hazır giyimde, patronların mantık ve düşüncelerinin ilerleme değil de ”marka değil para, tasarımcı değil metres” olduğuna inanıyorum. Marka veya tasarım adına hakkını vererek ve mücadele ederek bir yerlere gelmeye çalışan çok az insan var ülkemizde, birçoğu az önce söylediğim mantıkla devam ediyor iş yaşamına. Bu zihniyetle nasıl olur da bu sektörde sıralamanın üstüne çıkılabilir?

Hakkıyla yapılmadığı sürece bu yavaş yavaş zorla çıkılan basamaklar ancak bu yavaşlıkla devam edecek ve olduğu yerde kalacaktır. Aklımızı, cesaretimizi ve koşulları toparlayıp vizyonumuz arttırıp yola devam ediyor olsak, çoktan ilk sırada yerimizi almış olurduk bile.
Moda; farktır, yaratıcılıktır, zevk ve yaşayış biçimidir.

Kendini buna ait hissedenleri cesarete, kullananları da zevke davet ediyorum!

" Canım Dostum Togay'a Başarılar Diliyorum..."

http://www.gazetesabun.com

http://gazetesabun.com/alamode/

2 yorum:

  1. Ne güzel bir makale, birilerinin de gerçeklerin farkında olduğuna ne kadar sevindim anlatamam :)

    YanıtlaSil
  2. Çok Teşekkürler sevgili Deniz, Yorumların önemli ve değerli :)

    YanıtlaSil